ÎMÂNIN KIYMETİ
"Mîzân"da, bir
mü’minin günâhı fazla olsa,
Cehenneme atılır, şefâat
olunmazsa.
Lâkin günâhı kadar
yandıktan sonra hemen,
Merhamete kavuşup,
çıkarılır Ateş’ten.
“Bin sene” yansa bile, "Îmân"ı
hürmetine,
Kavuşur en sonunda,
Allahın rahmetine.
O gün, “Mîzân”
başına, bir mü’min getirilir.
Amelleri tartılıp, günâhı
ağır gelir.
Cehenneme gitmesi lâzımken
onun, yine,
Rabbimiz ona acır îmânı
hürmetine.
Buyurur ki:
“Halka git, talep eyle bir ecir.
O sevap sebebiyle, sen
dahî Cennete gir.”
O mü’min sevinerek, gider
ehl-i mahşere.
Söyler bu arzusunu bir
hayli kimselere.
Bütün ehl-i mahşeri
dolaşsa da o ancak,
Bulamaz bir kimseyi
derdini anlatacak.
Zîrâ kime gidip de, talep
etse bir sevap,
Mâlesef
her birinden, alır menfî bir cevap.
Derler:
“Sen o sevâbı, başkasından iste git.
Zîrâ ona, biz dahî çok
muhtâcız şu vakit.”
Bu hâle çok üzülüp,
beklerken böyle mahzun,
Yanına biri gelip, der ki:
“Ne istiyorsun?”
O, buna çık
sevinip, der ki: “Ey arkadaşım!
Cennete girmek için, bir
sevâba muhtâcım.
Onu, bir çok kimseden
eyledimse de talep,
Red
cevâbı verdiler bu hususta bana hep.”
O der ki: “Benim dahî,
şimdi bitti hesâbım.
Ve lâkin defterimde çok
cüz’îymiş sevâbım.
O da, kâfi gelmiyor beni
Nâr’dan halâsa.
Onu sana vereyim, sen
kurtul hiç olmazsa.”
Çok sevinir o kimse,
alınca bu cevâbı.
Varır tekrar huzûra,
alarak o "sevâb"ı.
Hak teâlâ, bilse de hâlini
o kimsenin,
Yine suâl
eder ki: “Ne ile geri geldin?”
O der ki: “Filân kimse,
yaptı bana bir hayır.”
Hak teâlâ o kulu, huzûruna
çağırır.
Ve ona
buyurur ki: “Ey kişi, bu gün benim,
Seninkinden fazladır,
mü’minlere keremim.
Mâdem sen ikrâm ettin bu
gün bu kardeşine,
Haydi, elinden tut da,
girin Cennet içine.”
Yine bir müslümânın
görülür ki hesâbı,
Müsâvî, eşit gelir
günâhıyle sevâbı.
Günâhlar kefesine, “Üf”
yazan bir sahîfe,
Son anda konulur ki, ağır
gelir bu kefe.
Annesine bir defâ “Üf”
deyip, etmiş isyân.
Bununla, Cehenneme emr
edilir o insan.
Melekler, Cehenneme
götürürken, bu defâ,
O kişi, bir maksatla bakar
iki tarafa.
Hak teâlâ
buyurur: “Ne istersin ey kulum?”
O der ki: “Yâ ilâhî,
Ateş’e lâyık oldum.
Bâri ebeveynimin işlediği
seyyiât,
Neyse, bana yükle de,
onları eyle âzâd.”
Hak teâlâ
buyurur: “Sen, onlara dünyâ'da,
Âsî oldun ise de, ikrâm
ettin burada.
Haydi, anne babanın
ellerinden tutarak,
Birlikte Cennetime girin
sonsuz olarak.”
İMÂM-I GAZÂLÎ
(Rahmetullahi Aleyh)
Yorumlar