Kıyâmet gününde Allah-ü Teâlâ’ya ne cevap vereceksin?
Bir zaman Bağdât'ta fiyatlar çok yükselmişti. Hayat pahalılığı çekilmez
bir hâl aldı. Muhammed bin İsmâil bin Ebî Fudayl, Behlül-i Dânâ’nın
yanına gelerek;
"Ey Behlül! Müslümanların ve bütün insanların hattâ hayvanların rahatlaması için Allahü teâlâya duâ etmez misin?" dedi.
O şöyle cevap verdi:
"Allah-ü Teâlâ’ya yemin ederim ki, ben bu işe karışmam. Eğer bir buğday tanesi bir dinar olsa, bize emrettiği gibi Allah-ü Teâlâ’ya ibâdet etsek, o bize vâdettiği gibi rızkımızı verir." Sonra ellerini birbirine vurarak; "Ey dünyâyı ve süslerini toplayan, gözleri uykudan lezzet almayan kimse, nefsinle uğraşıp âhirete bir tedârik yapmadın, kıyâmet gününde Allah-ü Teâlâ’ya ne cevap vereceksin?" dedi.
"Ey Behlül! Müslümanların ve bütün insanların hattâ hayvanların rahatlaması için Allahü teâlâya duâ etmez misin?" dedi.
O şöyle cevap verdi:
"Allah-ü Teâlâ’ya yemin ederim ki, ben bu işe karışmam. Eğer bir buğday tanesi bir dinar olsa, bize emrettiği gibi Allah-ü Teâlâ’ya ibâdet etsek, o bize vâdettiği gibi rızkımızı verir." Sonra ellerini birbirine vurarak; "Ey dünyâyı ve süslerini toplayan, gözleri uykudan lezzet almayan kimse, nefsinle uğraşıp âhirete bir tedârik yapmadın, kıyâmet gününde Allah-ü Teâlâ’ya ne cevap vereceksin?" dedi.
Yorumlar