Osmanlı Ordusu

Osmanlı Ordusu

      Osmanlı zamanında yaşlı amcalardan biri caminin avlusunda her gün ağlayan birini görür.
Birgün merakına yenilerek ağlayan adama yanaşır ve şöyleder:

- Evladım, kaç gündür ağlıyorsun burada nasıl bir günah işledinki böyle ağlıyorsun ve ALLAH (C.C) den seni affetmesini istiyorsun.
- Amcacığım ben osmanlı imparatorluğunda (günümüz dili  ile) albayım. Vakti zamanı ile babam bana bir mektup gönderdi ve mektupta babam çok yaşlandığını ve köyüme dönüp arazilerin başına geçmemi aksi halde arazılerin,bağların,bahçelerin ziyan olacağını yazmıştı. Bende bu mektubu okuduktan sonra sultanımızın huzuruna çıktım.
Sultanımıza durumu izah ettim ancak sultanımız bana  "Bir yere gidemezsin, birliğinin başında kalman senin için daha hayırlı olacaktır" dedi.
Bende huzurdan ayrıldım aradan bir ay geçti ve babam 2. bir mektup gönderdi ve bu sefer dahada hasta olduğunu ve ölüm döşeğinde olduğunu yazmıştı.
Tekrar sultanımızın huzuruna çıktım ve aynı cevabı aldım.
Aradan bir ay geçti ve son gelen mektupta artık babamın vefat ettiği ve köye gidip mirasını devr almam gerektiği yazıyordu.
Sultanımızın huzuruna çıktım tekrar aynı olaylar yaşandı tek farkı artık sultanımız yüzüme bakmıyordu. Ben ısrar edince elinin tersi ile "GİT SENİ AZAD ETTİK" dedi.
Köye döndüm aradan 3 ay geçti hayatım çok güzel gidiyordu. Bir gün bir rüya gördüm...
Efendiler efendisi Hz. MUHAMMED (s.a.v.) osmanlının ilk kurulduğu günden günümüze kadar olan dönemdeki orduları teftiş ediyordu ve günümüze geldiğinde benim birliğim deki askerlerin dağınık halde olduğunu görünce hünkarımıza sordu:

- Bu birliğin komutanı nerede ?
- O birliğin komutanını azad ettik. diyince hünkarımız Efendimizde.
- Siz onu azad etti iseniz bizde onu dinden azad ettik dedi.
Şimdi ben ağlamayayımda kim ağlasın be amca.....

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hüseyin Bebek

Hazreti MUHAMMED ve CEBRAİL Arasındaki Konuşma

Hz. Ali ve Amr Bin abdud un Savaşı